38 siteden dosya indirme rapidshare, filefactory, sendspace

Gönderen livespor38 on 4.26.2012

Aşağıdaki linteki premium generator birçok siteden dosya inidirmenizi sağlıyor. Rapidshare, filefactory, sendspace gibi sitelerdeki dosyaları kendi sunucusna indirip size indirme linki veriyor.

http://en.savefrom.net/ 

Desteklenen servisler.
More about38 siteden dosya indirme rapidshare, filefactory, sendspace

“Şizofreni” 100 yaşında

Gönderen livespor38 on 4.14.2012


Psikoz, sağduyuya aykırılığı aşikâr olan düşünceler yada tuhaf ve uygunsuz davranışlar ile kolayca tanınan, bilineninsan hallerinden biri. Gündelik dildeki en uygunkarşılığı, delilik. Bu sözcüğün hor görme imasıyla kullanıldığı olur, ama delilikten buradaki gibi, olumlu veya olumsuz bir anlam ve değer yüklemeksizin de söz edilebilir.Hatta biz sadece karmaşıklığı azaltmak için bile “psikoz” sözcüğünü karmaşık resmi tanılara tercih ediyoruz. Çünkü zaten olgunun tanımı kısmen toplumsal normlara bağlı. Üstelik psikozlu kişi psikiyatristin karşısına gelinceye kadar, hikâyesine başka birçok kişinin, kurumun yorumu ve açıklaması eklenmiş oluyor. Davranış, biliş, duygu gibi konuları ele alan iş kollarının (tıp gibi), bilimlerin (fizyoloji ya da nöropsikoloji gibi), bilimsel-sistematik çalışmaların (sosyal psikoloji gibi) en büyük güçlüklerinden biri, konu edindiği olguların hemen hemen hepsinin çok etmenli ve karmaşık olması. Biz de tanımı kültüre ve bakan kişiye göre değişen hastalıkları değil hastalıkların düşünce, duygu ve davranış yönlerini incelemeyi, yani soruları küçültmeyi istiyoruz. Böyle çalışmak, bize bilimsel yöntemden uzak düşmeme fırsatını tanıyor. Soruyu küçültmekle araştırma yöntemindeki sorunların amamı aşılabilir mi? Hayır. Öyle olsaydı, şimdi daha çok şey biliyor olurduk. Bilimin koşulu sayılan nesnelliği sağlamak amacıyla yorumdan ve sentezden uzak durmak, öznel yaşantı yorumuna kalkışmamak, davranıştaki, bilişteki ve duygudaki anormalliği ya da hastanın ıstırabını açıkça görülenle ve ölçülebilenle sınırlı tutmak, açıklayabildiğimiz kısmın da küçülmesine razı olmak demek. Yani, olgunun karmaşıklığını görmezden gelmek. Peki bu kavramı tekrar yapmaya çalışmayı vaat ederek “bozsak”? “Şizofreni” adı tam 100 yüz yaşında. Bleuler’in 1911’de Kraepelin’in “erken bunama” tanımında değişiklik
önerirken koyduğu yeni ad aslında “şizofreni” değil “şizofreniler grubu” idi. Aşağıda tanıtılan çok merkezli araştırmanın adında şizofreni geçse de, araştırmacıların çoğu tek bir hastalığı değil bir hastalıklar kümesini incelediği düşüncesinde. “Şizofreninin nedenleri” iyi bir ifade değil, çünkü şizofreni kavramı tek bir hastalığa işaret etmiyor. Merak edilen, şizofreni denen olgular kümesinin bileşenlerinin oluşumu. “Bünye mi çevre mi”, “genler mi yaşam koşulları mı” gibi sorulara değil, gen-çevre etkileşiminin etkisine ilişkin ayrıntılara cevap arıyoruz. Genetik araştırmadaki hızlanmanın en olumlu sonuçlarından biri, yaşam bilimleriyle sosyal bilimlerin işbirliği yapmasına olanak tanıması oldu. Şizofreni araştırmalarının tarihine, kavramların çeşitliliğine bakınca, işbirliğinin ve ortak lisan bulmanın vazgeçilmez olduğu anlaşılıyor. Kavramı bozmadan açıklamasının bulunamayacağı belli; tekrar yapılabilirse ortaya nasıl bir bütün çıkacağını ise zaman gösterecek.

E. Cem Atbaşoğlu Prof. Dr., Öğretim Üyesi / Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
More about“Şizofreni” 100 yaşında

Parayı Ver, Yoksa Dosyalarını Bir Daha Göremezsin!

Gönderen livespor38

Bilgisayarınızdaki işletim sisteminin veya dosyaların canına okuyan virüsler, sistemlerinizi siz farkında olmadan uzaktan kontrol edilebilen zombilere dönüştüren solucanlar, yaptığınız her şeyi çaktırmadan rapor eden casus yazılımlar, virüsleri temizleyeceğim diyerek ortaya çıkıp aslında hiçbir iş yapmayan sahte antivirüsler derken bir zararlı yazılım grubumuz daha oldu: Ransomware, yani Türkçesi fidye yazılımları. Bu yazılımlar diğerlerinin yaptığı bilgisayarınızdan bir şeyler silmeye, sisteminizi çökertmeye veya özel bilgilerinizi bir yerlere aktarmaya
çalışmıyor. Onun yerine bilgisayarınızdaki dokümanları, fotoğrafları ve sizin için önemli olabilecek diğer dosyaları şifreleyerek kullanılamaz hale getiriyor. Daha sonra da görüntülediği bir reklam eşliğinde dosyalarınıza yeniden kavuşmak için sizi bir yazılım satın almaya yönlendiriyor. Anlaşmanın bedeli 69 dolar...

Bu işi yapanlar biraz olsun umutlarınızı canlı tutmak için ilgili yazılımın demo sürümünü de size sağlamaktan geri durmuyorlar.
Bu demo sürüm sayesinde 3 adet dosyanızın şifresini çözebiliyor ve çalışıp çalışmadığını bizzat tecrübe edebiliyorsunuz. Olayı ortaya çıkaran BitDefender güvenlik şirketinin açıklamasına göre şifrelenmiş dosyaları
kendi çabalarınızla kurtarmanız bir hayli zor. Bundan önce yaşanan benzer olaylarda kullanıcıların çoğu kez karşı tarafın inisiyatifine kaldığı ve birçok kullanıcının mecburen bu işi anlaşma yoluyla çözme yoluna gittiği
söyleniyor. Bununla birlikte parayı vermeyi kabul etseniz dahi, size sağlanacak yazılımın şifrelenmiş dosyalarınız üzerindeki kilitleri açacağının bir garantisi yok. Bu tür yazılımların şimdiye kadar keşfedilmiş türleri tarafından
şifrelenmiş dosyaları açacak ücretsiz araç üzerinde çalışmalar devam ediyor, ancak kullanılan yöntemler sürekli değiştiği için böyle bir çözümün etkisi sınırlı olacak.

Benzer şekilde davranan yazılımların özellikle Avrupa’da yaygın olan bir diğer çeşidi de Microsoft’un ilgisini çekmiş. Microsoft’un dikkat çektiği örnekte yaklaşım biraz daha farklı. Gündelik uygulamaların olağan bir güncellemesi gibi bilgisayarınıza sızan yazılım önce bilgisayarınızdaki özel bilgileri güzelce şifreliyor, ardından kullanıcı hangi ülkede yaşıyorsa o ülkenin dilince resmi makamlar tarafından yazılmış izlenimi veren bir mesajı ekranda görüntülüyor. Mesajda bilgisayarınızda kanuna aykırı dosyaların tespit edildiği, bu nedenle bilgisayarın kilitlendiği ve verilen hesaba belirtilen
tutarın ceza olarak yatırılması gerektiği bilgisi yer alıyor. Gönderilen her kuruşun fidyecilerin eline geçtiğini elbette ki söylemeye gerekyok.

Özetle son zamanlarda ortalıktazararlı yazılım adına böyle ilginç bir şeyler dolanıyor ve gardınızı sağlam tutmakta fayda var. Şu an için duruma karşı alınabilecek en iyi önlem önemli dosyalarınızın tercihen CD, DVD gibi yeniden yazılamayan bir ortam üzerine yedeğini almak. 


Detayları bit.ly/fidye ve bit.ly/ - Bilim Teknik.
More aboutParayı Ver, Yoksa Dosyalarını Bir Daha Göremezsin!

Renkli Popüler Yazılar Menusu Blogger ipucu

Gönderen livespor38 on 4.08.2012

Popüler Yazılar Widgeti uzun süre önce Blogger tarafından yayımlanmıştır. Blog da en çok izlenen veya okunan konuları göstermek yararlı bir widgettir. Bu yazıda, bu widgetin nasıl güzel ve heyecan verici görünmesisini sağlayacağınızdan kısaca bahsetmek istiyoruz.Detaylar ipucular devamında.

Bloğunuzdaki en çok okunan poüler yazılarınız ziyaretçiler tarafından da dikkar çekcektir. Aşağıda gördüğünüz resimde en çok okunan yazılarınız en aza göre azalan renklerde çıkacaktır.


Peki nasıl yapacağız.

1.Blogger panelinizden Tasarım ardında HTML Düzenleye gidin.

2.]]></b:skin>
kodunu bulup ,bu koddan önce aşağıdaki kodları yerleştirin.

.mostpopular {
list-style: none outside none;
margin: 0.3em 0 !important;
padding: 0;
}
.mostpopular_li {
background-image: none !important;
border: 0 none;
list-style: none outside none !important;
margin: 0 0 -7px !important;
padding: 13px 0 8px 8px !important;
position: relative;
width: 100%;
}
.mostpopular_li.color0 {
background-color: #EE5826 !important;
width: 100%;
}
.mostpopular_li.color1 {
background-color: #27B6E2 !important;
width: 93%;
}
.mostpopular_li.color2 {
background-color: #C5E627 !important;
width: 89%;
}
.mostpopular_li.color3 {
background-color: #FF6F51 !important;
width: 84%;
}
.mostpopular_li.color4 {
background-color: #D59B8E !important;
width: 80%;
}
.mostpopular_li.color5, .mostpopular_li.color6, .mostpopular_li.color7, .mostpopular_li.color8, .mostpopular_li.color9, .mostpopular_li.color10, .mostpopular_li.color11, .mostpopular_li.color12, .mostpopular_li.color13, .mostpopular_li.color14, .mostpopular_li.color15 {
background-color: #888888 !important;
width: 74%;
}
a.barlinko {
background: none repeat scroll 0 0 transparent;
display: block;
font: italic 13px georgia,serif;
margin: 0 6px 0 0;
padding: 0;
text-decoration: none !important;
}
a.barlinko:hover {
color: #FFFFFF;
}
.barco {
display: block;
right: 0;
}
.mostpopular_li img {
margin-top: 15px;
position: absolute;
right: 5px;
}
a.thethingwithc {
border: 0 none !important;
color: #FFFFFF !important;
display: block;
font-family: arial;
font-size: 11px;
font-weight: bold;
padding: 0 9px 0 0;
text-align: right;
text-decoration: none !important;
}
3.Şablon tasarımına gelin widget eklemek istediğiniz konumu seçin HTML Javascript ekle ve sonra aiağıdaki kodu ekleyin


More aboutRenkli Popüler Yazılar Menusu Blogger ipucu

Blogger Sitenizin Hızlı Açılması için 8 ipucu

Gönderen livespor38 on 4.05.2012




Birçok Blogger kullanıcısı bloglarının geç açıldığından şikayetçi. En azından sitelerine girdiğinizde "Yavaş" kelimesini içimizden geçiririz. Öyleyse yükleme hızını artırmak için size birkaç ipucu söylemem gerek.

1. Hosttaki Ana Javascprit dosyları yada Blogger bol scriptli temalar

Son zamanlarda çıkan temaların birçoğu javascript widget eklentisine doymuş. Gösteriş daha ön planda. Doğal olarak sayfanın açılmasıda javascript kurulumunun yüklenmesine bağlı. Ancak blogger tasarımcısıda daha kaliteli bir ürün yaratmak için javascripte başvurmaktadır. Örneğin Javascript slayt eklentilerinin sitede özel paylaşımları sürüklemek için kullanılabilir. Bu özelliği sağlayan javascript dosyaları blogger da bir hesaba yüklenemeyeceğinden 110mb.com gibi ücretsiz bu hitmeti sağlayan dosya barındırma sitelerine yüklenebilir. Genellikle çoğu blogger kullanıcısının javascript kaynağını yüklediği site açılmadığı için kısaca "down" olduğundan doğal olarak sitesinde de javascript eklentisi açılmıyor. Eğer host ettiğiniz site yavaş açılıyorsa buna bağlı olarak sizin bloğunuza eklediğiniz script te açılmayacaktır. Bu nedenle çok ziyaretçiniz varsa belli bir ücret ödeyerek daha kaliteli bir CDN teknolojisini kullanan hostinge yüklemenizde fayda var. Yada bunun için "google code" u kullanabilirsiniz.

CDN Teknolojisi (Content Delivery Network)'ün kısaltılmış adı olan CDN nedir? kısaca sizlere biraz bundan bahsedelim, bir çok teknoloji altyapısında CDN kullanılmaktadır. CDN bir sitenin içerisindeki ağır ve yüksek trafik yoğunluğu yaşayan dosyaları paylaşımlı POP noktalarına Cache yani Önbellek yöntemi ile kopyalayan, kopyaladığı bu dosyaları ise belli Pop noktalarından kullanıcıya sanki kendi ülkesinden bir data çekiyormuş gibi hizmet veren bir araçtır.

2. Gereksiz kodları sitenizden çıkarın
Blogger hata raporlarında en çok karşılaşılan durum : Sitenize ekklediğiniz kodların çalışmaması durumunda sayfanın yüklenememesi. Daha sonra bu kodları witget olarak kaldırsanız bile sitenizin html kodları arasında kalıyorsa bu kodlar sitenizin yüklenme süresini uzatacaktır yada şablonunuzun düzgün çalışmasına engel olacaktır.

3.Gereksiz widgetleri çıkarınız.
Kullanmadığınız gereksiz eklentileri (widget) bloğunuzdan kaldırın. Çünkü onlar sistemi daha da yorarak yüklenmeyi azaltacaktır. Ayrıca unutmamak gerekir ki çoğu witget google blogger takımının ürünü değildir. Blogger widget listesindeki eklentilerden birkaç tanesi blogger kendine özgü widgetleridir.

4. Sosyal Medya Butonlarını Azaltınız.
Bloğunuzda daha fazla sosyal medya ,daha fazla buton ,daha fazla script demektir. Dolayısıyla yükleme süresini arttıracaktır.Bu nedenle en fazla kullandığınız facebook,twitter sosyal medya düğmelerini kullanmanız yeterlidir.Ayrıca addthis.com sevisini kullanmanızın yeterli olacağını düşünüyorum.

5.Ek Yorum Sistemlarinden kaçının
Disqus veya Facebook yorum sistemi modern yorum sistemleri ile ilişkili birçok fonksiyonu olabilir. Sitenizdeki yorum şablonları bu sistemlerde barınabilir.Ama onlar üçüncü taraf hizmetleridir. Birçok websitesi gibi açılmasını beklemek sitenizi ve sizi yoracaktır.

6. Anasayfanızda Daha Az Konu Gösterin
Birbaşka sorun belkide ençok gördüğümüz sorun bu. Sayfanızda çok sayıda konuyu göstermek.Blogger kullanıcılarının da en çok sorduğu sorulardan biri "Anasayfamda çok sayıda konu göstermek istiyorum" şeklinde. Ama unutmayınki daha fazla konu daha fazla javascript demektir. Buda hem tarayıcınızı hem işlemcinizi yorar. Sayfanızın açılma süresi uzar.

7. Varsayılan Devamını Oku işlevini kullanın
Bloggerin kendi varsayılan "devamını oku" yada "readmore" şeklindeki işlevini kullanmanız daha iyidir. Çünkü google kendi "devamını oku" scriptini kendi sunucusunda saklamaktadır. Bu nedenle Google "readmore" kullanmanızın daha hızlı yükleme sağladığını düşünüyorum.

8.Kayıtlarınızı Göndermeden Önce Fotoğraflarınızı iyileştirin.
Fotoğfralarınız bloğunu için vazgeçilmezdir. Onlar bloğunuzun dışına taştığında yada olduğundan büyük görünüyorsa, kayıt defterine sığmıyorsa yüklenmesi uzun sürecektir.

Blogger yüklenme hızını arttırmak için 8 ipucuyu sunduk daha fazla ipucu için sizde yorum bırakabilirsiniz.
More aboutBlogger Sitenizin Hızlı Açılması için 8 ipucu

Sitenizin trafiğini artırmak için en iyi teknikler SEO vs PPC

Gönderen livespor38 on 4.03.2012


SEO vs PPC

Web sitenizine daha fazla trafik almak için internet üzerinde kendi varlığınızı tescillemeniz gerekir.Bu, belirli bir web sitesi tanıtmak için hizmete uygun online pazarlama teknikleri kullanılarak yapılabilir. Arama motoru optimizasyonu (SEO) ve Pay-Per-Click(PPC)(internetten para kazanma,reklam yayıncılığı) popüler arama motorlarının sonuç sayfalarında göze çarpacak şekilde gösterilir olmasını sağlayarak, son kullanıcının dikkatini çekmek için şu pazarlama yerlerini kullanır: Bing, Yahoo ve Google. Arama motoru sonuç sayfalarında (SERP) ne zaman daha iyi üst bilgi yerleştirirseniz otomatik olarak web sitenize daha fazla trafik şansını yakalayacaksınız. Farkınız ziyaretçiler tarafından keşfedilmeyi bağlı olacaktır.

SEO ve SERP üst sıralarda bir web sitesi için iyi yöntem. Her ikisi de tamamen farklı iki pazarlama yaklaşımlarıdır ve aynı sonucu hedeflemişler. Bir noktada birleşmişlerdir. Farklı yönlerinden ve hangi tekniği kullanacağınızdan bu makalede bahsettik.

Uygun olan tekniğin seçimi; web sitesinin amacı, pazarlama kampanyasının amacı, pazarlama ve egzersiz için ayrılan bütçe gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.

Web sitenizin ziyaretçi trafiğini artırmak için en iyisi olan bu tekniklerden hangisini kullanacağımıza nasıl karar verebiliriz?

Web Sitenin Amacı
İnternet üzerinde pazarlama, websitenin maksadına göre değişir. Eğer bir kişisel bloğunuz varsa ve dünyayla paylaşmak istiyorsanız,sizi takip eden arkadaşlarınız ve sizin gibi düşünen çevrinizde insanlar varsa ; sesinizi duyurmak,düşüncelerinizi ifade etmek istiyorsanız ozaman SEO daha iyi bir seçenektir.Bu yavaş yavaş ziyaretçiler için kaliteli ve alakalı içerik, iyi niyetli ve itibarlı bir yazı sürecinde ve bu yapıda da uzun vadede uzanarak doğal olmak ,tekniğin organik bir yoludur. Organik hitin sırrıdır. Buda zor kazanılan yüksek derecelere gelen ve geldiği noktayı pekiştiren, emektar, herzaman günceli arayan ve özgün olan insanların websitelerinde tercih ettiği yöntemdir yani "ORGANİK HİT". Ancak, yeni web siteleri için anında SERP(Search engine results page)'te (Arama motoru sonuçları) yüksek rütbe yakalamak zordur. PPC, ücretli bir pazarlama hizmeti kullanarak reklamla daha hızlı bir tekniktir. Kısa sürede bu işi halledebilir. Websitelerin yeterince kendi varlığını duyurmaları ve kısa bir sürede bunun olması için SERP'te üst sıralarda olamaya olanak sağlar. Ama PPC SEO' ya oranla daha profesyonel ve pahalı olduğu için SEO 'ya dönebilirisniz. SEO 'yu tercih edebilirsiniz. Bu iki ayrımı iyi yapmak gerekir. Bu sizin amacınıza yukarıdaki açıklanan özelliklere bağlıdır.

Pazarlama Egzersiz ve Bütçe Kapsamı (PPC)
PPC harcamaları üzerinde SERP in yanı sıra, karşı reklam görüntülenmesini istediğiniz anahtar kelimeler reklam konumuna göre değişir.Bu teknik genellikle sadece kullanıcıların sitenize dikkatini çekmek için kısa süreli kullanılan ve içerik oluşturma, bağlantı kurma ,uzun vadede sonuç vermeyLe, sosyal medya optimizasyonU gibi diğer doğal seo teknikleri ile ilişkilidir.

PPC yeni web siteleri için kullanışlıdır. Mevsimlik ya da ara sıra proje,satış tanıtmak isteyenlere iyi olanaklar sunar. Eğer mevsimlik satış gerekse, buda yalnızca sınırlı zaman dilimi için geçerliyse daha uygundur.

Uzun vadeli PPC harcamaları ağır basar. Ekonomik yük ister. Ancak siz uzun vadeli olarak işe soyunursanız yavaş yavaş yükünüz hafifleyecektir. Daha fazla kazanacaksınızdır. İşi daha da ileri getirdiğinizde harcamalarınız azalacaktır.

Nispeten kısa vadeli PPC oranları yüksek dönüşüm oranlarını sistematik organik seo ile bağlantılıdır. Güven, kaliteli bağlantı vermek sayfalarını linklendirmek, geri dönüşüm yapmak sitenin daha üst rütbeler kazanmasını sağlayacak ve siteni uzun vadede arama motoru ve kullanıcı dostu yapacaktır. Acil kısa vadeli beklenti için PPC her daim daha iyidir. Ancak pazarlama ekonomik yatırımlarını düşünmeniz gerekir.
More aboutSitenizin trafiğini artırmak için en iyi teknikler SEO vs PPC

Rapidshare artık Türkçe!

Gönderen livespor38 on 3.30.2012




    Dünyanın en büyük dosya barandırma sitelerinden biri olan Rapidshare yeni arayüzüyle değişikliklere gitmişti. Kullanıcılarına puan yoluyla premium alma olanağını da kaldırmıştı. Türkiye'de rapidshare kullanıcılarının sayısıda azınsanmayacak kadar fazla. Özellikle son zamanlarda SOPA'nın megaupload, filesonic, fileserve sitelerine vurduğu darbe Rapidshare'a yaradı diyebiliriz.Rapidshare düşen kullanıcı ziyaretine alexa dan bakabilirsiniz.

    Rapidshare düşen hitini arttırmak için ücretsiz indirme hızını maximum yaptı. Böylece kullanıcılar rapidshare tekrar yönelmeye başladı.

    Sanırım Türkiye'den kullanıcı kaybetmek istemeyen rapidshare arayüzüne Türkçe dilinide eklemiş
burdan  haberlere ve diğer değişikliklere ulaşabilirsiniz.
More aboutRapidshare artık Türkçe!